Sezai Ekinci: Kendini aşmanın simgesi (30 Ekim 1992)

Ne çok devrimci Adressiz Sorgular’dan tanıdı onu. Ne çok TİKB’li büyüdü elinde. Doksan günü geçen direnişiyle yarattığı destanla anıldı hep…

Yaşamını komünizm davasına adamış, her şeye örgüt odağından bakan, yılların sarsmadığı Sezai Ekinci’yi bir trafik kazası aldı aramızdan. Hem de en verimli çağında. Ona en fazla ihtiyaç duyulan, hızla yol alındığı bir süreçte…

Sezai Ekinci, TİKB’nin kurucularından ve yapı taşlarındandı. Grup dönemi hastalıklarından ve çevre ilişkilerinden hızla arınmış, bu yanıya da bizlere önemli bir miras bırakmıştı. Osman’ın “hücum ruhu” Fatih’in “komünist kişiliği” İsmail’in “atılım”ı, Sezai’nin gruptan ML örgüte dönüşümde oynadığı rol, bizlere hep örnek oldu. İhtilalci komünist hareketin dört önderi olarak bayraklaştılar.

Orta Anadolulu bir köy çocuğuydu Sezai. Varlıklı bir ailedendi. Ailesini ve çevresini devrimci düşüncelere yakınlaştırmak, herkese bir taş attırmak onun çok belirgin özelliğiydi. Sınırsız insan sevgisiyle çevresinde yoğun bir ilgi, büyük bir saygı uyandırırdı.

İnsana verdiği değer, örgüt faaliyetinde bambaşka bir anlam kazandı. Yoldaşlarına karşı son derece nazik ve özenliydi. Bir o kadar uzlaşmaz, yalın, alçakgönüllüydü. Sabırlı ve titizdi. En geri yoldaşlarıyla bile rahatlıkla kendini eşitler, tüm değerleri kazandırmaya çalışırdı. Yaşamıyla etkilerdi yoldaşlarını. Onunla kısa bir zaman diliminde birlikte olmak bile yeterliydi. Devrime adanmış koca bir yaşamın deney ve birikimini görür, iliklerine dek işlemiş proleter özelliklerinden mutlaka bir şeyler kapardınız. Onu tanımanın etkisi insanı sarsar, kolay silinmeyecek izler bırakırdı.

Öne çıkan en önemli özelliklerinden biri de düzenli oluşuydu. Lenin, “düzen mükemmelliktir” der. Bu onun yaşamında cisimleşmişti. Çalıştığı ortam temiz ve tertipliydi her zaman Programlı çalışır, işleri önem derecesine göre sıralar ve hiçbirini ihmal etmezdi. Giyiminden oturup kalkışına, komite toplantılarına planlı ve düşünerek gelişine, randevularına verdiği öneme dek, yaşamının her anına yansırdı düzenliliği.ustalar-onderler

Uzun kavga yıllarında her cephede görev aldı. 1974’de öğrenci gençlikte İsmail Cüneyt’le birlikte Hacettepe Üniversitesi’nde sivil faşizme karşı mücadelede sivrildiler. Proletarya içinde çalışmak ise her zaman vazgeçilmezdi Sezai için. Askeri ve teknik işler dahil hep görev başındaydı. 12 Eylül öncesi ve sonrasında birçok başarılı askeri eyleme imza attı. Defalarca kurşun yarası alması boşuna değildi. Ama bu, teorik derinleşmesinin önünde engel teşkil etmedi hiç. Örgütçülükte de başarılıydı, teorik-siyasal alanda da. Orak-Çekiç, İhtilalci Komünist ve Devrimci Proletarya’nın yazarlarından oldu hep.

Sezai’nin ayırt edici bir yanı da grup alışkanlıklarıyla cepheden mücadelesiydi. TİKB’nin örgüt olarak ortaya çıkışında milat olan “İleri Militanlar Toplantısı”nda statükolara ve kemikleşmiş anlayışlara karşı açtığı savaşla öne çıktı. “Pelteleşmiş, durağan, akmayan” diye nitelediği kişi ve alışkanlıkların karşısına dikilerek, yeniyi, ileriyi temsil etmiş, devrimci bir rüzgar estirmişti. İsmail Cüneyt yoldaşla birlikte çok genç yaşta MK’da görev alarak, gruptan örgüte geçişte, eski alışkanlıklarla mücadelede önemli bir misyon oynadı.

Sezai, bu mücadelesini ölümüne dek sürdüren, yazdığı raporlarla örgütü sürekli uyaran, grup ve çevre alışkanlıklarına dikkat çeken, denetleyici ve yol gösterici bir yoldaş oldu.

* Ekim 1998’de Yediveren Yayınevi tarafından basılan

“Şehitler Albümü” adlı kitaptan alınmıştır.

Bunlara da bakabilirsiniz

YÖK’ün kuruluş günü 6 KASIM’DA SOKAĞA, EYLEME, ÖZGÜRLEŞMEYE!

Üniversiteler bu yıl beklendiği gibi eylemlerle açıldı. 19 Mart direnişiyle mücadeleyi yükselten öğrenciler, yeni döneme …

Mütevazı önderlik yönüyle ATAMAN İNCE (*)

Ekim ayı şehitlerimizden biri de Ataman”dır. Ataman İnce, 25 Ekim 1981 tarihinde işkencede katledildi. Öldüğünde …

Devrim Kartalı REMZİ BASALAK

Remzi Basalak, 1963 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu. Az topraklı çiftçi bir ailenin çocuğuydu. İlkokulu …