Dilovası’nda fabrika yandı; 6 işçi katledildi!

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir parfüm deposunda çıkan yangında, 3’ü çocuk 6 kadın yaşamını yitirdi, biri ağır 7 kişi yaralandı.

8 Kasım günü yaşanan işçi katliamı, parfüm imalatı yapılan bir depoda gerçekleşmişti. Tanıklar bir patlama sesinden sonra yangının çıktığını ve büyüdüğünü söylüyordu.

Ve her zamanki gibi, yangının sebebi patronların kar hırsıydı. İşçilerin 2024 yılında CİMER’e bir şikayette bulunduğu ve fabrikadaki sorunları tek tek anlattığı çıktı ortaya. Şikayet dilekçesine göre; şirket işçileri sigortasız ve iş güvenliğinden yoksun biçimde çalıştırıyor, şikayet eden kadınları kovulmakla tehdit ederek sindiriyor, yemek yerine günlük 70 TL yemek parası veriyordu. Öyle ki, bölgedeki İŞKUR’un yanıbaşında olan bu fabrikanın ismi ve tabelası bile yoktu, ama Vali İlhami Aktaş, işyerinin ruhsatı bulunduğunu açıklamıştı.

Yangın sonrasında yapılan incelemelerde ise, patronların sorumluluğu çok daha açık biçimde çıktı ortaya. İnceleme yapan uzmanlar, binada yangın söndürme sisteminin olmadığını, duman tahliye alanının bulunmadığını, dahası acil çıkış kapısının olmadığını tespit ettiler. Binanın etrafı da adeta patlamaya hazır bomba gibiydi: Bitişiğinde benzin istasyonu, yakınında Solventaş gibi kimyasal depolama alanları, kağıt depolama tesisi vardı. Yanısıra, parfüm üreten bir şirketin “kimyasal tesis” olarak ele alınması, özel olarak “yangına güvenli” biçimde işletilmesi gerektiği de belirtildi.

Dilovası’nda yangından kurtulan işçiler, gelen denetimcilerin ellerinde kolilerle ayrıldıklarını söylüyor. Yani rüşvet alarak bu vahşi sömürüye ve iş cinayetlerine ortak oluyorlar.

Bu iş cinayeti, önlem almayan patronun, fabrikayı denetlemeyen ve şikayet edilmesine rağmen ilgilenmeyen devlet yetkililerinin sorumluluğundadır. Aslında bölgede oturanlar ve çalışanlar da bu durumun farkındaydı. Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, ölen işçiler için kurulan taziye alanından kovuldular. Ölümlerin sorumlusunun onlar olduğunu bilen kişiler, “utanmadan bir de burada geziyorlar. Şu anda gözaltında olmanız, hesap vermeniz lazım” diye bağırdı.

6 işçi öldü. Patronun basit biçimde çözebileceği, ama bile-isteye çözmediği sorunlar, almadığı önlemler ve devletin bu duruma göz yumması neden olmuştu bu ölümlere… 6 hayat yokolmuştu… Tepkiler nedeniyle birkaç kişiyi gözaltına aldılar, tutukladılar. Suça ortak olan devlet yetkilileri yargılanmadığı ve tümüne ağır cezalar verilmediği sürece, iş cinayetleri pervasızca sürecektir.

“İş kazası” yoktur; katledilen her işçi kapitalizmin kar hırsının kurbanıdır.

Bunlara da bakabilirsiniz

İEB’in “Asgari değil insanca yaşam” çalışmaları sürüyor

İşçi Emekçi Birliği, “İnsanca yaşanacak asgari ücret” için çalışmalarını sürdürüyor. “Asgari değil insanca yaşam için …

İsviçre’de “Kuyu Tipi Hapishaneler”e karşı mücadele

İsviçre’de kurulan Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Platformu, Türkiye’de giderek yaygınlaştırılan ve devrimci tutsaklar için özel bir …

MESEM zirvesinde protesto eylemleri

MESEM’le gerçekleşen çocuk işçi sömürüsünü ve çocuk işçi ölümlerini gözlerden gizlemek için Milli Eğitim Bakanlığı …