Panzerler ölüm kusuyor

Öcalan’ın tutsak edilişi birçok yerde protesto edildi. Bu gösterilerden 10 Şubat akşamı Diyarbakır’da gerçekleşen eyleme, polisin müdahalesi sonucu 19 yaşındaki Şahin Öner yaşamını yitirdi. İlk açıklamayı yapan polis kaynakları ve Diyarbakır Valiliği, Öner’in elindeki ses bombasının patlaması sonucu öldüğünü söylediler. Oysa Şahin Öner, polisin akrep tipi aracının altında kalarak can vermişti.

Eylemin içinde yeralan arkadaşları, Öner’in elinde sadece havai fişek olduğunu, üzerine sürülen akrebin altında kaldığını ve 10-15 metre kadar sürüklendiğini söylediler. Akrepten inen iki-üç polisin Öner’in başına gelip 5 dakika kadar beklediklerini, o sırada Öner’in sağ olduğunu, fakat ambulans çağrılmadığını, sonrasında ise, onu akrebe atıp gittiklerini bildirdiler. Olayı görenler, Acil Servis’i telefonla arayarak ambulans çağırdıklarını, fakat ambulans geldiğinde onun polisler tarafından götürülmüş olduğunu anlattılar. Polisin yaralı genci panzere atıp götürdüğünün duyulması üzerine, halk Şehitlik Polis Karakolu’na yönelmişti. Şahin Öner’in önce bu karakola getirildiği, burada 25-30 dakika bekletildiği, sonra hastaneye götürüldüğü ortaya çıktı.

Şahin Öner’in morgda çekilen fotoğraflarında vücut bütünlüğünde herhangi bir kaybın olmadığı, ellerinde ve avuçlarında herhangi bir yaralanma izine rastlanmadığı görüldü. Bu durum, “elindeki bomba patladı” iddiasını boşa düşürüyordu.

Daha önce de birçok genç, protesto gösterilerinde polis tarafından katledildi. Bu gençlerden Aydın Erdem için düzenlenen anmada Şahin Öner bir konuşma yapmış ve şunları söylemişti:

“Biz Kürt halkı olarak hep katlediliyoruz. Türk basını olayları öyle bir şekilde yansıtıyor ki, kimse katledildiğimizi bilmiyor… Bir can, bir aile için, annesi için ne kadar önemlidir oysa. Onun için halkın direnişe geçmesi gerekiyor. Yeter artık acı çektiğimiz ve katledildiğimiz.”

Ne yazık ki o da tıpkı Aydın Erdem, Murat Elibol, Yahya Menekşe gibi, bir protesto gösterisi sırasında polis tarafından katledilen gençler kervanına katıldı.